Birden aklıma geldi. Bu başlığı açmak ama içeriğinde neler yazıcağımı ben de daha bilmiyorum. Ben yazarken siz de okurken göreceksiniz.
Hakimler kullanılar bu cümleyi genelde, "gereği düşünüldü" diye başlar son duruşmalar. Evet bu cümle insanların hayatını temelli etkilemektedir. Çünkü bu cümleden sonra ya özgür kalacak ya da yıllarınızı bir hücrede geçirmeye mahkum olacaksınızdır.
Düşünsenize bu durum ne iğrenç bir durumdur? Hakim bu cümleyi kurar ve bir sonraki cümlesini kurana kadar geçen saniyeler sanık için bitmek bilmiyen seneler gibi gelir. "Gereği düşünüldü... Sanığın ... yıl hapsine.." evet bitmiştir artık ... yıl boyunca sanık bir şehirin bir hapisanesinde ya toplu koğuşlarda yada tek kişilik hücresinde duvarlara çentik atarak sürenin bitmesini ve özgür olacağı günlerde neler yapıcağını dülemeye başlamıştır bile.
Düşünsenize belirli bir zaman diliminiz dört duvar arasında kısılıp geçicek. Sınırlı zaman çabuk geçer derler, ama mutlu olaylar içindir bu. Böyle bir durumda o hücrelerde geçirilecek her gün, her saat, her dakika, her saniye bile bir ömür niteliğinde yavaş yavaş, ömrünüzden ömür tüketecek şekilde geçer. Her gün dışarının özlemi ile atılır duvarlara çentik. Tek özgürlüğünüz çıkınca dışarıda neler yapıcanığızın hayalini kurmakdır o duvarlar arasında. Günler geçer ve dışarı çıkarsınız. Hayat bırakdığınız yerde değildir akmıştır zaman. Sizin için akmayan zaman dışarıda su gibi akıp gitmiş herşey değişmiştir birden. Ne şehir bildiğiniz şehirdir, ne mahalleniz bırakdığınız mahalledir. İnsanlar bile değişmiştir, hatta aynaya bakdığınızda kendinizin bile değiştiğini farkedersiniz. Pişmansınızdır. Orada geçen zamanın ardından üzülürsünüz ama son pişmanlık fayda etmiyordur. Her geçen gün, dört duvar arasında geçen, niye orda olduğunuzu sorgulamış olsanızda dışarda bir kere daha sorgularsınız ve bu sefer çok daha sert. Bir anlık öfke, bir anlık dalgınlık veya bir anlık zevk için bunca zaman boşa harcadığınız için kendinizden nefret ederken bulursunuz kendinizi ama yapacak birşey yoktur artık. Ayağa kalkıp insanların yürüdüğü yolda koşmanız gereklidir artık. Kaybettiğiniz zamanı tekrar yakalamak için.
Birde tam tersi bir durum vardır. Hayatın her evresinde her karesinde olduğu gibi. Hakim konuşur "gereği düşünüldü... Sanığın beraatine karar verildi." Evet doğru duydun beraat ettin. Düşünülen onca kötü durum, onca kurulan kötü hayal yok artık. Huzur kaplar içini bitmiştir herşey. Artık geceleri rahat uyku çekebilirsin, çünkü o dört duvarın içine tıkılmayacak olmanın verdiği hafiflik vardır üzerinde. Ama bir kere ağzın yanmıştır sütten, yoğurdu üfleyerek yersin. Mahkeme salonunun o rutubetli kokusunu çekmişsindir içine, dört duvarın hayali çivi gibi çakılmıştır beyninin bir köşesinde, beraat ettiğini duyana kadar yaşadığın korkuda kalbinin bir köşesinde tamir edilemiyecek yaralar açmıştır artık. Ve dikkat edersin artık her attığın adımda bir daha mahkeme salonuna yürüdüğün o bitmez koridorda bir daha yürümemek için.
Not: Bütün bu yazdıklarım tamamen hayal ürünü ve birden aklıma gelenlerdi.
8 yorum:
atma şimdi naaptın söyle.kime zarar verdin?
:) Çok hızlısın yine:):) bu işde bir iş var
Birileri bir yere dinleme cihazımı yerleştirdi yoksa kamera mı?
ben herşekilde ulaşırım bilgiye.
iyimis
malkowum,bende senin için gereğini düşündüm.evlenip düğüne çağırmamanın cezası büyük.balayında dön de cezanı yürürlüğe sokalım
"vintage biscuit" eyvallah kısa ve öz:)
"X-Man" canmı benim valla nası affettireyim kendimi sana??:D valla özür ya neyse bi gün gel de içelim affedersin
ne bir düğüne çağırmak var ne bir eğlenceye ne bir içmeye.yav ne diyimki ben sana arkadaş?seni affetmem pek mümkün görünmüyor.
haydaaaaaaaaaaaa
abijim gel sen herzaman kapım açık...
Yorum Gönder